COVID-19 PANDEMİSİ SAĞLIK ÇALIŞANLARINI NASIL ETKİLİYOR?

Çin’in Wuhan’daki Hubei eyaletinde Aralık 2019’da başlamasından beri, yeni koronavirüs hastalığı (COVID-19), hem yerel hem de uluslararası düzeyde hızla yayıldı. Sadece bir ay içinde, virüsün neden olduğu hastalık Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir halk sağlığı acil durumu olarak kabul edildi ve Covid-19 dünya çapında pandemi olarak ilan edildi (EET, 2020). Türkiye’de de ilk Covid-19 vakasının ortaya çıkmasıyla hastalığın tedavisi ve etkisi hakkında henüz bilinmeyen süreçler olduğu için acil durum ilan edildi. Covid-19 salgını, insanoğlunun birçok yönünü rahatsız ederek hayatımızda benzeri görülmemiş değişiklikler yarattı. Görünüşte imkansız dediğimiz olaylar meydana geldi; ülkelerde ciddi kısıtlamalar ve ekonomik mega-krizlere sebep oldu.  

Hizmet sektörünün en önemli alanlarından biri olan sağlık sektörü, sağlık çalışanlarından oluşmaktadır. Toplumsal bir kurum olan tıp bilimi, toplumsal olgu olarak sağlığın iyileşmesinde, yeni tedavilerin oluşmasında ve hastaların tedavi edilmesinde önemli rol oynamaktadır.  Covid-19 pandemisinin ilerleyişiyle, hastaları iyileştirmek adına en ön safhada çalışan sağlık çalışanları da, bu durumdan en çok etkilenen kesimlerden biri haline geldi. Sağlık çalışanları, Covid-19 enfeksiyonuna maruz kalan yüksek riskli gruplar arasında olduğu için (Koh, 2020), iş ortamlarının oldukça stresli olması ve üzerlerindeki psikolojik, sosyal, zihinsel iş yükünün oldukça ağır olması sebebiyle, Covid-19 pandemisinde sağlık çalışanlarının anksiyete, depresyon, stres geliştirme riski fazladır. Bütün bunların yanında, pandeminin ülkemizde ve dünyada oldukça hızlı bir biçimde ilerlemesinden ötürü, birinci basamak sağlık hizmetleri yetersiz kalmış, özellikle entübe olan hastalar için solunum cihazı destek ünitelerine ihtiyaç duyulmuş, sağlık hizmetlerinde ve sisteminde aksamalar meydana gelmiştir. Bütün bu süreçlerin düzgün işleyişi için, sağlık çalışanlarının rolü önemlidir. Dolayısıyla, bu çalışmada Covid-19 pandemisinin sağlık çalışanları üzerindeki psikolojik, fiziksel ve sosyolojik etkileri incelenecektir.

Covid-19 Pandemisinin Sağlık Çalışanlarında Psikolojik Sağlığa Etkisi

Covid-19 pandemisinin sağlık çalışanlarında psikolojik etkilerini belirlemek amacıyla yapılan çalışmalarda, salgının sağlık çalışanlarının psikolojik iyi-oluşunu olumsuz etkilediği bulunmuştur.  Çalışmalar, bu sağlık çalışanlarının ailelerinin, arkadaşlarının ve meslektaşlarının bulaşma ve enfeksiyondan korktuğunu, belirsizlik ve damgalanma hissettiğini, işe isteksizlik bildirdiğini veya istifa etmeyi düşündüğünü ve yüksek düzeyde stres, anksiyete ve depresyon belirtileri yaşadıklarını göstermiştir (Lai et al., 2020).

Örneğin, 230 sağlık çalışanın katıldığı ve bu çalışanların ruh sağlığı değerlendirme ölçeklerine yanıt vermesi istenilen bir çalışmada, sağlık çalışanların 53’ünde (% 23,04) anksiyete bozukluğu, 63’ünde (% 27.39) stres bozuklukları gözlemlenmiştir. Anksiyete bozukluğu ise kadınlarda erkeklere göre, hemşirelerde doktorlara göre anlamlı ölçüde fazladır (Huang, Han, Luo, Ren, & Zhou, 2020). Yapılan başka bir çalışmada ise “Çin’de Covid-19 hastalığı olan hastaları tedavi eden 1257 sağlık çalışanı arasında, pandeminin ruh sağlığına etkileri ile ilişkili faktörler nelerdir?” sorusuna yanıt aranmıştır. Genel olarak, tüm katılımcıların % 50.4’ü, % 44.6’sı, % 34.0’ü ve % 71.5’i sırasıyla depresyon, anksiyete, uykusuzluk ve sıkıntı belirtileri bildirmiştir (Lai et al., 2020).

Covid-19 Pandemisinin Sağlık Çalışanlarında Fiziksel Sağlığa Etkisi

Covid-19 pandemisinin sağlık çalışanlarının psikolojik sağlığı üzerinde negatif etkilerinin yanı sıra, fiziksel sağlığa da önemli etkilerini göz önünde bulundurmak gerekir. Yapılan bir meta-analiz çalışmasında, SARS/MERS/COVID-19 enfeksiyonu olan sağlık çalışanlarında en sık bildirilen 10 fiziksel sağlık semptomları ateş, öksürük, kas ağrıları, baş ağrısı, boğaz ağrısı, mide bulantısı ve kusma görülmüştür (de Pablo et al., 2020). Bunlara ek olarak, sağlık çalışanlarında fiziksel ve duygusal bir bitmişlik hali olan tükenmişlik, sağlık çalışanlarının görevlerini layıkıyla yerine getirebilmesi, hasta tedavilerini düzgün yapabilmeleri açısından önemli bir etmendir. Yapılan bir çalışmada sağlık çalışanlarında kişisel tükenmişlik, işle ilgili tükenmişlik ve pandemi ile ilişkili tükenmişlik incelenmiştir. Çalışmanın bulgularına göre, özellikle doktorlar ve destek personeli olmak üzere sağlık sektörü çalışanları arasında COVID-19 pandemisi sırasında önemli bir tükenmişlik yaygınlığı vardır. Kadın çalışanlar ise daha yüksek tükenmişlik düzeyleri göstermiştir (Khasne, Dhakulkar, Mahajan, & Kulkarni, 2020).

Bütün bu durumların üzerinde, sağlık çalışanları basında çıkan haberlerde de gördüğümüz üzere, fiziksel ve sözel şiddete de maruz kalabilmektedir.  Örneğin, izlediğim bir haberde, bebek emzirme odasına pandemi dolayısıyla iki kişinin girmemesi için bebeğin yakınlarını uyaran hemşireye fiziksel ve sözel şiddet uygulanmıştır. Buna benzer olayların sağlık çalışanlarının işlerini yapmasını zorlaştırdığı bir gerçektir. Bu açıdan bakıldığında, sağlıkta şiddetin önlenmesi için gereken adımların atılması zorunludur.

Covid-19 Pandemisinin Sağlık Çalışanlarına Sosyolojik Etkisi

Sağlık çalışanları, Covid-19 pandemisinde en ön safhada oldukları için, koronavirüs bulaş riskini taşıyan gruplar arasındadır. Aynı zamanda ağır iş temposu ve çalışma şartları da buna eklenince, sık sık ailelerinden uzak kalmaktadırlar. Bu duruma karantina ortamı da eklenince, salgının sebep olduğu sorumluluklar dolayısıyla çoğu zaman vakitlerini hastanede geçirmektedirler. Bu durum sağlık çalışanlarının sosyal hayattan kopmalarına ve kendilerini sosyal hayattan izole etmelerine sebep olmaktadır. Arkadaşlarıyla vakit geçirememekteler, çevre ile iletişimi minimize olmaktadır. Bu ve buna benzer durumlar sağlık çalışanlarının sosyal yaşamlarını olumsuz olarak etkilemektedir.

Sonuç ve Öneriler

Bu derlemede, Covid-19 pandemisinin sağlık çalışanları üzerindeki psikolojik, fiziksel ve sosyolojik etkileri literatürdeki çalışmalar göz önünde bulundurularak incelenmiştir. Pandemi devam ederken, sağlık çalışanlarını desteklemek için önemli klinik ve politika stratejilerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu derlemede bahsedilen, sağlık çalışanlarının Covid-19 pandemisi sonrası psikolojik rahatsızlıklara eğilimli olduğu birçok araştırma tarafından desteklenmiştir. Sağlık çalışanları, pandemi boyunca anksiyete, depresyon, stres bozuklukları gibi psikolojik iyi oluşu olumsuz etkileyen ruhsal bozukluklar geliştirmişlerdir. Bu tür süreçlerde, sağlık çalışanlarına uygulanabilecek psikolojik destek ve danışmanlık hizmetlerini ve meslektaşlar arasında destek sistemlerinin geliştirilmesi sağlanabilir. Özellikle Sağlık Bakanlığı, ruh sağlığı sorunları ile ilgilenmek ve hem hastalara hem de sağlık çalışanlarına yönelik psikolojik destek sağlamak için bölgesel ve ulusal düzeyde multidisipliner psikiyatrist ve psikologlardan oluşan bilim kurulu ekipleri kurmayı düşünmelidir. COVID-19 hastalarının tedavisi, teşhisi ile ilgilenen tıbbi personeldeki stres, depresyon ve anksiyeteyi değerlendirmek için düzenli olarak taranmalıdır.

Covid-19 pandemisinde sağlık çalışanlarının fiziksel ve sosyolojik olarak da olumsuz etkilenmiştir. Yüksek bulaş riski taşıyan sağlık çalışanlarının fiziksel sağlıkları olumsuz yönde etkilenmiş, yeri gelmiş tükenmişlik sendromu yaşamış, yeri gelmiş şiddete maruz kalmışlardır. Bunlara ek olarak ağır tempolu iş ortamı, ölüm korkusu, sosyal izolasyon, aileleriyle vakit geçirememe gibi sosyolojik olgular da eklenince, sağlık çalışanlarının “savunmasız grup” olarak tanımlayabiliriz. Sağlık çalışanlarının iş yeri ortamlarının iyileştirilmesi, halkın sağlık çalışanlarına şiddet konusunda eğitilmesi, sağlık çalışanlarının mesleklerini layıkıyla yapabilmesi adına atılması gereken adımlardan bazılarıdır.

Aşılama hastalıklara bağışıklık kazanılması ve bulaşın önlenmesi açısından önemli bir tıbbi yöntemdir. Özellikle ülkemize aşı geldiğinde aşılama planlanması yapılırken, sağlık çalışanlarına öncelikle yapılması gereklidir. Bu durum, hem sağlık çalışanlarına güven verecektir, hem de mesleki olarak onları koruma altına alması açısından önem arz etmektedir. Sonuç olarak, salgın ciddi boyuttadır, ve biz sosyolog adayları olarak hem toplum hem sağlık çalışanları adına daha duyarlı olmalıyız. Maske-mesafe-hijyen kurallarına uymamız, hem bulaşı azaltacak, hem de sağlık çalışanlarının iş yükünü azaltacaktır.

Kaynaklar

de Pablo, G. S., Serrano, J. V., Catalan, A., Arango, C., Moreno, C., Ferre, F., … Solmi, M. (2020). Impact of coronavirus syndromes on physical and mental health of health care workers: Systematic review and meta-analysis. Journal of Affective Disorders.

Huang, J. Z., Han, M. F., Luo, T. D., Ren, A. K., & Zhou, X. P. (2020). Mental health survey of 230 medical staff in a tertiary infectious disease hospital for COVID-19. Zhonghua Lao Dong Wei Sheng Zhi Ye Bing Za Zhi= Zhonghua Laodong Weisheng Zhiyebing Zazhi= Chinese Journal of Industrial Hygiene and Occupational Diseases, 38, E001–E001.

Khasne, R. W., Dhakulkar, B. S., Mahajan, H. C., & Kulkarni, A. P. (2020). Burnout among healthcare workers during COVID-19 pandemic in India: Results of a questionnaire-based survey. Indian Journal of Critical Care Medicine: Peer-Reviewed, Official Publication of Indian Society of Critical Care Medicine, 24(8), 664.

Koh, D. (2020). Occupational risks for COVID-19 infection. Occupational Medicine (Oxford, England), 70(1), 3.

Lai, J., Ma, S., Wang, Y., Cai, Z., Hu, J., Wei, N., … Li, R. (2020). Factors associated with mental health outcomes among health care workers exposed to coronavirus disease 2019. JAMA Network Open, 3(3), e203976–e203976.

Team, E. E. (2020). Note from the editors: World Health Organization declares novel coronavirus (2019-nCoV) sixth public health emergency of international concern. Eurosurveillance, 25(5), 200131e.

Caglar Cil hakkında
Türkiye'nin kendimce en güzel şehirlerinden birinde, Denizli'de, dünyaya geldim. Liseyi Denizli Anadolu Lisesi'nde okudum. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Moleküler Biyoloji ve Genetik mezunuyum. Glasgow Üniversitesi'nde İmmunoloji ve Enflamatuvar Hastalıklar üzerine yüksek lisansımı burslu olarak yaptım. Lisans hayatım boyunca Lodz Üniversitesi, Göteborg Üniversitesi ve Toronto Üniversitesi'nde araştırmalara katıldım. Bu çalışmalar sonucunda Cardiovascular Research ve Journal of Dental Research'te yayınlanan çalışmalarımız var. Öykü yazmayı seviyorum. Öykü Fanzin'de yayınlanan öyküm ve İYTE'de almış olduğum bir "birincilik" bir de "ikincilik" ödülüm var. Almanca öğreniyorum, İngilizce konuşabiliyorum, keman çalmayı öğreniyorum. Amacım Türkiye okuyucusuna bilimi sevdirmek, zaman buldukça eğlencesine bilimsel haberleri paylaşmak.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*