Antioksidanların İkinci Yüzü
Yediğimiz yiyeceklerde bulunan antioksidan olarak bildiğimiz vitamin, karoten ve mineraller marketlerde satılan yiyeceklere, kozmetik ürünlerine ve eczanelerden satın aldığımız ilaçlara eklenmekte. Antioksidanlar elektron donorü olarak davranarak DNA, protein yağ gibi vücudumuzun temel bileşenlerine zarar veren reaktif oksijen türleri ve serbest radikalleri nötralize ederek vücuttan atılmasını ve bazı zararların onarılmasını sağlarlar. Örnek vermek gerekirse sigara dumanı, iskemi ya da karsinojenler vücudumuzda serbest radikal oluşturur. Bu serbest radikalleri stabilize eden antioksidanlar gerçekte bilindiği kadar “iyi” değil.
Antioksidanlar Akciğer Kanseri Oluşturulmuş Endojen Fare Modellerinde Tümör Gelişimini Hızlandırıyor
Göteborg Üniversitesi’nden Martin Bergö ve ekibinin 201’te yaptığı çalışma endüstride fazlaca kullanılan antioksidanlar hakkında ilginç ve şaşırtıcı sonuçlara sahip. Çalışmayı anlatmadan önce kullanacağımız bilimsel terminolojiden bahsedelim. Çalışmada kullanılan asetile olmuş amino asit olan N-Asetilsistein mukolitik olarak kullanılan bir ajan ve antioksidandır. Genetik yollarla K-Ras onkogeni kullanılarak akciğer kanseri oluşturulan farelerden bir grubun içtiği suya N-Asetilsistein konuluyor. Kontrol grubu olan ve akciğer kanserine sahip diğer grupta ise fareler N-Asetilsisteine maruz bırakılmıyor. Sonuçlara göre antioksidan N-Asetilsistein kullanan farelerin tümör yükü kontrol grubundaki farelere göre 2.8 kat daha fazla. Araştırmacılar daha sonra N-Asetilsisteinle aynı yapıda olmayan ancak yine bir antioksidan olan Vitamin E’yi test ediyor. Yine çok ilginç bir biçimde, doza bağımlı olarak, yani alınan Vitamin E oranı arttıkça tümör yükü artıyor.
K-Ras’tan Farklı Onkogen ve Başka Fare Türü Kullanılıp Akciğer Kanseri Oluşturulunca Da Tümör Yükü Oluşuyor.
Araştırmacılar bu sefer başka bir onkogen olan B-RAF ile farklı fare hattında antioksidanların etkisini test etmek için akciğer kanseri modeli oluşturuyor. Sonuçlara göre antioksidan N-Asetilsistein kullanan farelerin tümör yükü kontrol grubundaki farelere göre 3.4 kat daha fazla. Vitamin E ilavesi alan farelerde yine aynı şekilde doza bağımlı olarak tümör yükünü artıyor. Antioksidan alan farelerdeki tümör yükünün fazlalılığı histolojik yöntemlerle de konfirme ediliyor.
Antioksidanlar Reaktif Oksijen Türleri ve DNA Hasarını Azaltıyorsa Neden Tümör Yükü Fazla?
Araştırmacılar daha sonra N-Asetilsistein ve Vitamin E’nin tümörlerdeki reaktif oksijen türleri azalttığını buluyorlar. Ancak ilginç olan sonuç ise şu: Antioksidanlar tümör büyümesini reaktif oksijen türlerini ve DNA hasarını azaltarak ve tümör hücresi proliferasyonunu (=çoğalması) hızlandırarak artırıyorlar. Hücrelerde tümör baskılayıcı bir gen olan p53 reaktif oksijen türleri ve DNA hasarıyla aktive edilir. Araştırmacılar daha sonra ise daha önce bahsettiğimiz, azalmış olan reaktif oksijen türleri ve DNA hasarı ile antioksidanların p53’e etki edip etmediğine bakıyorlar. p53 tümör baskılayıcı gen olduğu için bir çok kanser türünde p53 mutasyonlarının tümör oluşumunu artırdığı bilinmektedir. Araştırmacılar p53’ü genetik yollarla hücrede inaktif ettiklerinde, antioksidanların tümör hücrelerinin proliferasyonunu artıran etkisini ortadan kaldırdığını bulunuyor. Bu etki insan akciğer kanseri hücre hatlarında da benzer bulnuyor.
Çalışmanın Önemi
Antioksidanlar tümör hücrelerinde reaktif oksijen türleri, DNA hasarını düşürerek ve p53 aktivasyonunu önleyerek (tümör baskılanmasını engelleyerek), farede tümör hücresi proliferasyonunu ve tümör büyümesini artırıyor. Bu açıdan izoflovan, karotenler, vitaminler ve N-asetilsisteinin akciğer kanserini önlemek için önerilmemesi ve kullanımlarının tümör büyümesini artırabileği söyleniyor.
Araştırmacıların spekülasyonuna göre ise antioksidan etkisi p53’e bağımlı olduğu için ve insanlardaki TP53 mutasyonları ileri tümör progresyonlarında oluştuğu için, antioksidanlar erken tümörlerin progresyonunu hızlandırabilir. Bu yüzden, erken evre akciğer kanseri olan hastalar ve hastalık gelişmesinde riske sahip kişilerde (KOAH, sigara içen kişiler vb) antioksidan kullanımı güvenli olmayabilir.
Kaynaklar
İlk yorum yapan olun