Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)
2013’te DSM V’te yapılan revizyon sonrası travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) için yetişkinlerde tanı kriterleri belirtilen şekildedir: (1) birey yaşamını ya da yakınlarının yaşamını tehdit edici ölüm ya da cinsel şiddet vb bir durumla karşılaşmış olmalıdır, (2) bu travmatik olay kişide tekrar eden düşünceler, kabuslar, geriye dönük hatırlamalar, stress ve fiziksel reaktivite ile sonuçlanmalıdır, (3) travma sonrası negatif düşüncelerin bireyin yaşamını zorlaştıracak şekilde oluşması, (4) bu semptomların 1 aydan fazla sürmesi ve (5) semptomların ilaç, madde ya da diğer hastalıklarla ilişkilendirilmemesi gerekir (Association, 2013). TSSB’de bu travmatik tecrübeler tekrar akla getirilerek bireylerin yaşamını çekilmez hale getirir.
Amerika’da yapılan ulusal komorbidite anketine göre 15-54 yaş arasındaki 5877 kişiden TSSB’nin yaşam boyu yaygınlığı %7.8 olarak bulunmuştur (Kessler, Sonnega, Bromet, Hughes, & Nelson, 1995). 185 kişinin bir otel yangını ve trafik kazasında yer aldığı bir kohort çalışmasında TSSB’nin 7-9 ay arası yaygınlığı %23 olarak bulunmuştur (Maes et al., 1998). Katılımcıların %50’si TSSB semptomlarına ilk gün sahipken, %70’inde olayın bir hafta sonrası TSSB gelişmiştir.
TSSB Demografi ve Risk Faktörleri
TSSB ile ilgili travmalar savaşa maruz kalan ve şiddete şahitlik eden erkeklerde daha çok görülmekte, kadınlarda ise bu cinsel istismar ve tecavüz olgularında daha fazladır. Kadınlar, erkeklere göre daha fazla risk altında gelişimsel düzeyde de gençler daha fazla risk altındadır. Aynı zamanda psikiyatrik geçmiş, aile karakteristiği ve kültürel faktörlerin de etkili olduğu bulunmuştur (Breslau, Davis, Andreski, Peterson, & Schultz, 1997; Connor & Davidson, 1997). Yapılan başka çalışmalarda ise çocukluk travmaları yaşayan bireylerde TSSB gelişmesi fazladır. Ancak bu çalışmada çocuklukta uğranan travmanın TSSB gelişimi için tek başına yeterli olmadığı, ailesel, bireysel, yaşam stili değişkenlerinin bireyleri risk altına soktuğu ve TSSB semptomlarına katkı sağladığı gösterilmiştir (Widom, 1999).
Kaynaklar
Association, A. P. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (DSM-5®). American Psychiatric Pub.
Breslau, N., Davis, G. C., Andreski, P., Peterson, E. L., & Schultz, L. R. (1997). Sex differences in posttraumatic stress disorder. Archives of General Psychiatry, 54(11), 1044–1048.
Connor, K. M., & Davidson, J. R. T. (1997). Familial risk factors in posttraumatic stress disorder. Annals of the New York Academy of Sciences, 821(1), 35–51.
Kessler, R. C., Sonnega, A., Bromet, E., Hughes, M., & Nelson, C. B. (1995). Posttraumatic stress disorder in the National Comorbidity Survey. Archives of General Psychiatry, 52(12), 1048–1060.
Maes, M., Delmeire, L., Schotte, C., Janca, A., Creten, T., Mylle, J., … Rousseeuw, P. J. (1998). Epidemiologic and phenomenological aspects of post-traumatic stress disorder: DSM-III-R diagnosis and diagnostic criteria not validated. Psychiatry Research, 81(2), 179–193.
Widom, C. S. (1999). Posttraumatic stress disorder in abused and neglected children grown up. American Journal of Psychiatry, 156(8), 1223–1229.
İlk yorum yapan olun