Başarının Psikolojisi: Sosyal Karşılıklı Bağımlılık Teorisi

Hayatımızda yaptığımız bir çok eylemde başarılı ya da başarısız olabiliyoruz. Yaşadığımız sosyal çevrede, bireylerin birbirine biçtiği roller ve kendi rollerimiz başarmamızı ya da başarısızlığınızı belirleyebilir. Bireysel konulan hedefler mi, yoksa birazdan açıklayacağımız pozitif karşılıklı bağımlılık mı bizi daha başarılı yapıyor? Yoksa, bir diğerinin başarısını ve hedeflerini engelleyerek öne çıkmamız mı? Sosyal Karşılıklı Bağımlılık Teorisi, başarının psikolojisi hakkında bilimsel gerçekleri anlatıyor.

Sosyal Karşılıklı Bağımlılık Teorisi

Sosyal Karşılıklı Bağımlılık Teorisine göre, bireylerin yaptığı eylemlerin sonuçları kendilerinin ve diğerlerinin eylemlerinden etkilenir. İki tür sosyal karşılıklı bağımlılık vardır: (a) Pozitif (Bireylerin eylemleri hedefleri ulaşmayı destekler), (b) Negatif (Bireylerin eylemleri birbirlerinin hedeflerine ulaşmayı engeller).

Morton Deutsch’a göre pozitif karşılıklı bağımlılıkta, bireyler hedeflerine ulaşmayı, sadece hedefi ile ilgili olan diğer bireyle pozitif iş birliği kurarsa gerçekleştireceğine inanır. Bu tür bir iş birliğinde bireyler birbirlerinin görevlerini destekler ve birbirlerini cesaretlendirilirler.  Negatif karşılıklı bağımlılıkta ise, birey, başarmasının tek koşulunu rakip gördüğü diğer bireyin hedefine ulaşmasını engelleme ya da onun başarısızlığa ulaşması olarak görür (Deustch, 1949).

Pozitif karşılıklı bağımlılığın, üretkenlik ve başarı üzerine etkisini açıklığa kavuşturmak için bir çok araştırma yapılmıştır. Araştırmalara göre, bireysel konulan hedefler ve bireysel yapılan çalışmalar, pozitif karşılıklı bağımlılığa göre bireyleri daha az başarıya ulaştırıyor. Pozitif bağımlılıkta, bireyler birbirlerini daha fazla motive ederek, daha zoru başarmayı deneyerek daha yüksek düzeyde ve sık nedensellik stratejileri gelişmesine, ve dolayısıyla birbirlerinin daha fazla başarıya ulaşılmasına sebep oluyorlar (Gabbert ve ark., 1986). Aynı zamanda bireylerin ortak hedefleri, kişiler arası bağlar ve birbirlerini destekleyen davranışları grubun bir bütün olarak kalmasını, birbirine bağlı olmasını sağlıyor.

Başarının Psikolojisi: Ekip Çalışması Başarıda Neden Önemli?

Ekip üyelerini birbirine bağlayan pozitif karşılıklı bağımlılık, bireylerde sorumluluk duygusu oluşmasına sebep oluyor. Mesela, bir kişinin çalışması diğer bireylerin yaptığı işin sonuçlarını olumsuz yönde etkilerse, bu kişi kendini sorumlu hissediyor. Diğer ekip üyeleri tarafından saygı görmek ve beğenilmek isteyen ekip üyesi, kendisi tarafından diğerlerinin başarısızlığa uğramasını istemiyor. Ancak, ekip üyelerinin bir çalışmaya ne düzeyde katkıda bulunduğu  da bu noktada devreye giriyor. Bir bireyin yükünü, diğerinin üstlendiği gruplarda, grup birliği bozuluyor ve bireylerin sorumlulukları değiştiği için, çalışmadan alınan sonuç başarısızlıkla sonuçlanabiliyor.

Rekabette Neden Başarı Azalıyor?

Birbirine rakip olan kişilerin, birbiriyle işbirliği yapanlara göre başarısının az olmasının bir çok nedeni var. İşbirliğinde kazanmak göreceli olarak daha önemsizdir. Eğer çok önemli olsaydı, yüksek düzeyde anksiyete, bireyin performansını özellikle motor görevlerde olumsuz yönde etkileyecektir. Aynı şekilde, kazanmanın çok önemli olduğu durumlarda, bir çok birey performansını başarısızlık olarak değerlendirecek, kaybetmek öğrenilmiş çaresizliği tetikleyecektir. İşbirlikçi ortamlarda, bütün katılımcıların eşit oranda kazanma şansı vardır. Kazanamayanlar, başaramayanlar ya da kazanmayı çok önemli görenler, çaba sarf etmeyecekler, mücadeleden kaçınarak farklı yolları deneyeceklerdir.

Bireysel Çaba Ne Zaman Önemlidir?

1- İşbirliğinin zor ve külfetli olduğu zamanlarda,

2- Katılımcıların bireysel olarak başaracağına inandığı, hedefin kesin ve net olduğu zamanlarda,

3- Görevlerin ya da verilen direktiflerin yapılabilir, açık ve spesifik olduğu durumlarda,

Yukarıda bahsedilen durumlarda, bireysel görevlerin yapılabilir, hedefin kesin ve net olması vb, ve bireylerin kullandığı basit yeteneklerle başarmaya odaklanması durumunda bireysel çaba ile de başarıya ulaşılabilir (Johnson ve ark, 2005).

Sonuç olarak, işbirlikçi ortamlarda başarı daha fazladır, dolayısıyla, rekabetten belki kaçınamasak bile, işbirliği ve pozitif karşılıklı bağımlılıkla başarıya ulaşabiliriz.

Kaynaklar

Deutsch, M., & Krauss, R. M. (1965). Theories in social psychology.

Gabbert, B., Johnson, D. W., & Johnson, R. T. (1986). Cooperative learning, group-to-individual transfer, process gain, and the acquisition of cognitive reasoning strategies. The Journal of Psychology120(3), 265-278.

Johnson, D. W., & Johnson, R. T. (2005). New developments in social interdependence theory. Genetic, social, and general psychology monographs131(4), 285-358.

Caglar Cil hakkında
Türkiye'nin kendimce en güzel şehirlerinden birinde, Denizli'de, dünyaya geldim. Liseyi Denizli Anadolu Lisesi'nde okudum. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Moleküler Biyoloji ve Genetik mezunuyum. Glasgow Üniversitesi'nde İmmunoloji ve Enflamatuvar Hastalıklar üzerine yüksek lisansımı burslu olarak yaptım. Lisans hayatım boyunca Lodz Üniversitesi, Göteborg Üniversitesi ve Toronto Üniversitesi'nde araştırmalara katıldım. Bu çalışmalar sonucunda Cardiovascular Research ve Journal of Dental Research'te yayınlanan çalışmalarımız var. Öykü yazmayı seviyorum. Öykü Fanzin'de yayınlanan öyküm ve İYTE'de almış olduğum bir "birincilik" bir de "ikincilik" ödülüm var. Almanca öğreniyorum, İngilizce konuşabiliyorum, keman çalmayı öğreniyorum. Amacım Türkiye okuyucusuna bilimi sevdirmek, zaman buldukça eğlencesine bilimsel haberleri paylaşmak.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*